www.yeniarpacaykars.com.tr.tc

mizah.jpg

Bazı ziyaretçilerimizin haklı yada haksız tepkileri dikkate alınarak geçici bir süre için (yeni düzenlemeler yapılıncaya kadar) sitemizin bazı bölümlerinde karartma uygulanmıştır

Bu sayfada sizden gelen yaşanmış olaylar,fıkralar yayınlanacaktır. Lütfen mail adresimi kullanarak bana ulaştırın.

Fıkraları ve olayları yazarken seçici olmaya ve otosansür uygulamaya çalıştım ama ne yazık ki bizim yöremize ait bazı şeyleri anlatırken ayıp sayılan birtakım kelimeleri yazmamak mümkün değil.
Bu nedenle herkesten şimdiden özür dilerim.

Posoflu Hemid

Posgoylu Hemid, Camaata başindan geçanlari anlatiyer:

-muhder beni çağurdu da gal dedu da bizim caminin minaresini yap...
Camiyi zaten bütirmişdüm de minareyi yapiyerdum da. yaptum da tamamladum da, 250 kilo gader tuğla arttu da...

Artan tuğlalari aşağiya indirmam gerakiyerdi da..
Aşağıya indum, bir varil buldim. Mökkem bir ip ile varili bağlayup minareye çıhğdum...

İpi bir çıkırıktan geçurup aşaği salladim da. Tekrar aşağı inip ipi çekerek varili minarenin şerefine çığhardum da. İpin Ucuni sağlam da bir yere bağlayup gendum da yuğhari minarenin şerefesine çığhdum da.

Bütin tuğlaları varile doldurdim. Tekrardan aşağı inup, ipin ucuni çözdim.
Bismillah.....

İpi çözmem ile birlükte gendimü havalaaaarda buldim. Nasil bulmuyayim şahsen gendum 70 kiloyum. 250 kiloluk varil suraatla aşaği düşeriken gendumi yuğhari çekti.

Heyacan dan şaşgunluktan ipu burakmayı akul emememişum zahar...

Yolun yarusinda dolu varilla çarpuştuk. Sağ iki gaburgamin o esnada kırıldığını zannediyerum.

Tam yukari çıkınca iki parmağum iple beraber çıkırığa sıkıştu. Gendu parmaklarumda bu sırada kıruldi.

O esnada yere çarpan varilin dibi çiğdi. Varil hafiflayince varil yuğhari çığhariken gendüm aşağı inmeye başladum.

Yolu yarilamiş idük varille gene garşulaştuk. Sol bacağımin gaval gemiğide o esnada gırıldi.

Can havli ile ipi birakmayu ağhul edamamişim. Başimi göye galdırdiğimda varilin suratla üstime galdiğuni gördim. Kafatasiminda boyle çatladuğuni saniyerim.

Gendumdan geçmuşim. Sağolsin Vahit Hoca gendumi hastaneye göturmiş.
Hamdolsun durumum eyidir.

Etubarumda yerindedur. ele olmasa doğdorlar her gün ayağıma gelur mi?

-Ola Durdaği hele oradan bene bir çay getur ağrularum artti dermanimi içeceğum...


er Mamanun Xanı

Behdemir emi yanında isdidacı Behman'nan baravar içeri girdi.
Her zamanki masasına keçen Behdemir emi:
-Ay balam hele kağız getirin Behmen eminiz isdida yazacax
Durdağı:
-Kağız cızgılımı olsun cızgısız mı ay Behdemir emi?
-Aye sefih sefih danışma zeten canım burnumdadı, esger meytuvu yazmıyacıyığh burda...
-Behdemir emi seni heç bele hersdi görmemişdim nooldu ecevallah
-Noolacağh öz adamımız bize it yedirdi..!
-Bııııııııy Ay Allah hoysan henceri?
-Ay balam dedih her kez tatile gediiir, bizde gedeh. Öz pulumuz özümüzde galsın İydir'e gedeh dedih. Gaşgaçı Al'osman'ın gaşgasına uşağhları doldurdum. Gece İydir'e geldih. Dedih burdan biz guzu alak keser kavaf yaparıh...
Bir iydir'ri gabağımıza çıhdı Guzu isdedih. Mende var dedi alım gelim gaçganın dalına bağlıyım harda isdiyirsiniz orda keser yiyersiniz.

Pulunu verdim Getdi gece garannıhda gaşganın dalına bağladı.
Epey bir yol aldıkdan soora açığhdıh dedih guzuyu keseh.
Mirzeliye dedim ay balam get guzuyu kes kavaf elle...
Neyse uzatmıyak yedih işdih gece yattık Savah gağhanda dedim ay Mirzeli guzunun baş eyağını posdunuda al duzda gaşgıya goy.
Mirzeli getti bir hoynan geldiki sorma:
-Ay Behdemir emi Guzunun başı it olufdu...
Ele bunu eşidende domuz gurğuşunuynan vurulmuşa döndüm Demeynen o iydir'in deleduzu bize guzu diye iti yedirifdi. İndi onu şikay elliyecem...
-Ay behdemir emi be bu it heç ürümedimi?
-Ürümedi
-Niye
-Ay balam bilirsen ittderinde dili vaaar...
Eğer it Ezeri görerse mıy mıy elliyer guyruğunu sallıyar,
Yerri görerse yerri gaçar it goyalıyar,
Terekeme görerse it ürüye ürüye geri geri geder dızığlıyar..
Kürt görerse boğuşallar..
Bu itde bizi bildiği üçün sesini çığharmadı daaa...
-Yaz ay Behmanı Ağır Ceza ireysdiyi megamına


Terekeme

Bizim terekeme şehirlerarası yolculuk yapmaktadır. Otobüs mola verir, terekeme ihtiyaçlarını gidermek için, iner. Geri döndüğünde restoranın önünde bir çok araba olduğunu görür. Kendi arabasının hangisi olduğunu şaşırır. Panikler rast gele bir otobüse biner. Şöförün ordan bağırır:
Ayeee ayyy millet hele bağın men bu otobosun adamıyam mı?


Kirve İle Arabası

Kirve bir gün araba almış
Yolda giderken arabanın tekerleği patlamış Nasıl yapılacağını bilmediği için beklemeye başlar aradan epey bir zaman geçtikten sonra Bir kamyonun yaklaşmakta olduğunu görür el kaldırır:
-Ola bavo arabanın tekerisi patıladı nasıl yaparım
Kamyoncu bakmış kirvem biraz saf. Eksoz borusunu göstermiş;
-Ağzını buraya daya burdan üfle teker şişer
Kirvem ağzını dayamış eksoz borusuna üfle babam üfle. Ama tekerleğim şişeceği yok. Yorgun düşmüş kenara çekilmiş biraz dinleneyim derken bakmış bir başka araba geliyor Kalkmış ayağa el kaldırmış araba durmuş içinden çıkan şöföre:
-E valla Tekir patılamış onu şişirecegim şişmedi
-Nasıl şişiriyorsun
-Aha bu borusundan üfüledim
-Olan oğlum bele olurmu bak camların açık kalmış onları kapat ele üfüle
-Ahha valla sen doğru dedin bavo..!


Matik ya da Sevap

Bendivan cami imamı cemmate bir vaaz veriyor... Günah ve sevap konusunu anlatıyor, insanın günahı da, sevabı da bu dünyada kazanacağından söz ediyordu... Konuyu anlattı anlattı, en sonunda şöyle dedi;
-Bahın gözüm cemaat... Günahnan sevap neye benzer bilir misiz?... Hani yeni çıhmış bir maçine var ya, bankalara goymuşlar... Bele gidir içinden para çekirsen...
Bu arada cemaatten biri:
"Hocam onun adı bankamatik" diye ikazda bulundu...
Hoca tastik ederek, Temam... İşte o matik var ya, ona gidir bir kart sohirsen sonra birgaç numara yazirsan... Eğer daha önce para yatırmışsan maçine hemen istediğin parayi verir... Yoh daha önce para yatırmamışsan, maçine sene diyir çi: Hadi ordan... Sen ne parasi yatırdın ki şimdi de benden isdirsen?... İşte sevap da buna benzer... Eğer bu dünyada sevap yaparsan, öbür dünya da garşına gelir... Yapmassan, heç bir şey bekleme...


Kars Belediyesi son zamanlarda kültürel etkinliklere oldukça önem vermektedir.
Kale de Sezen Aksu konseri, Anadolu Ateşinin gösterileri, Kars Caz Günleri ve son olarakta Dünyaca tanınmış müzik otoritelerinin konserleri
Karslılara unutulmaz anlar yaşatıyor.
Geçen yaz aylarında Anı harabelerine düzenlenen ve birçok yabancı misyon şeflerinin davetli olduğu gezi sonrasında Kent Konseyi salonunda Bethoven'in eserlerinden oluşan bir konser düzenlenmişti.
Konsere Davetli olanlar arasında Bendivan Muhteri Nazım da vardı. Muhder Nazım üsdünü başını giyip konser salonuna gedene geder epey bir vahıt keçmişdi. İçeri girdiğinde konserin başladığını görünce çok üzüldü ama yinede salona girerek kendine ayrılan koltuğu buldu ve oturmadan yanındaki adama baktı,

Çaputbaşların Hemdi idi.
-Ay Hemdi geç galdım ne söylüyir?
-Bethovenin 5. senfonisini
-Beşincimi ? Aya ne yaman gecihmişem..!!!
Birez soora Sahneye İzabel Kuruşciyeva geldi arya ohuyur:
Çaputbaşların Hemdi sordu:
-Arvadın ohuması hoşuna gelir mi ?
- Bağışla, ne dedin ?
- Deyirim, arvadın ohuduğu hoşuna gedir mi ?
- Annamadım ne deyirsin, bu arvad ele anqırir, heç zad eşitmirim.


Allah Gorusun Başdarına Bişe Gelmesin!

Terekeme askerlik görevini yapmak için Kuzey ırak sınırında...
Bir gün komutana istihbarat gelir
PKK sınırdan sızma yapacak...
Hemen bir tim oluşturulmasına karar verilir
Timde bizimki de görevli..
Sınıra konuşlandırılırlar
Bir gece beklerler gelen yok
İki gece beklerler gelen yok
Terekeme telsize sarılır çevirir ve Komutana:
-Gomutanım aya iki gündü behliyerih, belimiz buxunumuz gırıldı, eyahlarımıza gara sular endi ne gelen var ne geden...
Allah gorusun bulların başına bişey gelmiş olmasın
Ben gedem bir baxemmi?


Hanımlar dere kenarında çamaşır yıkıyor ve sohbet ediyorlar;
-Ay gızdar düneyin dallası seyredinizmi?
-Men seyrettim ay Gülgez abla
-Ne oldu hele annatsana
-Ne olacah ay Gülgez abla o Ceyar vurğun vurmuşu gene beçere Suelini budadı
-Niye
-Men ne bilim o sarı pişih ele bir gurumsağdıkı o yazıh ganayağlıyı gene gara yandırdı Her yanını zoğ zoğ elledi
-Bunun derdi azzarı nedi?
-Men ele ganerem başga bir arvat var
-Olar anam olar, din iman galmadı kimsede
Tükezvan söze garıştı:
-Ay gızdar o arvat işi döyül bunun derdi mazıttı mazıt
-Torpah başşına
-Ama bilirsinizmi Suelin öyü terketti
-Harya getti
-Harya olacah atasıöyüne
-Be Ceyara ne dedi?
-Ne diyeceh dediki ay ceyar imam söyünün hakkıüçün bir daha buralara gelmerem..!

İŞTE SİZE FIKRA GİBİ BİR OLAY


İznimi geçirmekte olduğum Arpaçay İlçesi Gereşen (Bozyiğit) Köyünde bir akrabama tezeklerin yerini değiştirmesi için yardım ediyorum. Bana söylediği cümle aynen şöyle
Alpaslan gurvan olum tez ol
yağış gelecek hepsini poh edecek.

TEREKEMELER HAMAMDA

Üç tene Terekeme bir gün hamama gidir, yıhanandan sonra dışarıya iki Terekeme çıhır.
Hamamcı diyir
Beyler siz üç kişiydiniz.
Biri cevap verir,
Diyir
Ay gardaş biz Terekemeyih
Yıhanarken birimiz kire çıhtı...

ÇOH OLMOR MU?


Hakim, Terekemenin birine işlediği suçtan dolayı onyedi yıl ceza verer.
Son söyleyeceğin bir şey var mı
diye de sorar.
Onyedi yıl ceza yediği için neye uğradığını şaşıran Terekeme, başı öne eğik bir halde hafif bir sesle hakime cevap verer
Çoh olmor mu ay hakim bey der.

LEYLA İLE MECNUN


Birgün bir kürt bir terekemenin evine gonah olor kısmete bah ki kar yağır yollar kapanır. Televizyon yok radyo yok, aylarca yol kapalı. Vahıt nasıl geçeceh, terekeme başlıyır kürde Leyla ile Mecnunun hikayesini anlatmaya. Günlerce bele, dönür dönür anladır. Neyse birgün yollar açılır kürt gidecek, terekeme diyir uğur olsun ay kirva. Diyir sağol ama ben sana birşey soracam, senin anlattığın bu hekayede sen allah doğrusunu de,
Mecnun erkekdir yoksa kızdır.

MALMÜDÜRÜ


Birgün bizim lakabı Doktor Mustafa olan ağabeyimiz çok içmiş alkol koması veziyetinde bunu Doktor Aytekin Beyin muayanahanasına götüröller. Aytekin bey bunun midesini neyini yıhıyır tedavi edir Mustafa biraz özüne gelende Aytekin bey soror
Diyir Mustafa beni tanıdın mı?
Mustafa cevap verir
Ağabeyi tanımam mı
Sen Malmüdürü Mahmut TUNCER değil misin.


TEMYİZ


Yıllar süren mahkeme sonunda, hakim kararı verir. Dava reddedilmiştir.
Hacı Halil emi, hakime bakar ve sorar;
- Be indi nolajağ ?
Hakim;
- Temyiz et, temyiz et... der.
Hacı Halil emi sinirlenmiştir.
- Özün temiz et.
Hancarı pohluyupsan ele de temiz et.

ŞOFÖR


Bir Karslı İstanbulda bir akrabasının arabasını acele alır yola çıhır. Yolda poles durduror bunu diyir amca ruhsat
yohtu oğul,
Çalışma karnesi
Yohtu oğul,
Diyir amca ehliyet,
aye vallah yohtu,
poles diyir ya amca kimliğini ver öyleyse
karslı diyir ay köpoğlu
menim üreğim daştı mı olsa vermiyejem mi

İKİ BACI


Ana baba bir özbe öz iki başı döğüşmeye başlamışlar. Biri bacısına söğmeye başlamış
babayın göruna tır tırrrr tırıhlıyım.
bacısı cevap vermiş
Men senin kadar farş olammaram. Get anam get öz babayın göruna tırıhla.

CIGARA


Arpaçayın önemli şahsiyetlerinden kürt Veysalın oğlu sefo askermiş, özü anlatır. Bir mağaraya baskın yapacaklar. Komtan diyir Sefo önden git bah mağarada kimse var mı. Sefo gidir bahır kimseyi görmür ama bir cıgaranın ataşını farkedir.
gelir komtanın yanına.
Komtan diyir ola kimse var mı.
Cevap verir
Diyir komtanım içerde kimseyi görmedim ama cıgaranın sesi geliyordu.

ZİYARAT


(Fıkrada bahsi geçen kişi hepimizin bildiği Arpaçaylı Azo Dayı değildir)
Ezo kişinin bir sarı ineği bir de emektar eşşeği vardır, ama Gülebatın halanın eşşehten zehlesi getmektedir, fırsatını buldukça Ezo kişiye laf sokuşturmaktadır ama Ezo kişide tam terekeme gavırğası vardır.

Günlerden bir gün eşşeği zevk-ü sefa halinde gören Gülebatın cin atına biner, hersnen galağın divinde paproz soğan Ezo kişinin yanına gelir,

Ezo, gadanalem, men gocalmışam, hem bu eşşeğe hemi de ineğe bahammerem,bullardan heçolmazsa birini yolluyasan.

Ezo kişi hangisinin gönderilmek istendiğinin farkındadır, canı sıkılır. Böyle sıkıntılı durumlarda köyün yakınındaki Ziyarata gidip dilek dilemektedir, yine ziyaratın yolunu tutar ve dileğini diler,

Ey müverek ziyarat , ahan bu sarı ineğin canını alasan da meni bu arvadın dilinnen kurtarasan.

Gece olur, sabah olur , Ezo kişi ahıra gidip te ne görsün, Eşşeğin meydi yere serimmeyipmi? O hersnen ziyaratın yolunu tutar ve nefes nefese ziyarata gelip saygılı biçimde mezerin başında dikilir,

Ey müverek ziyarat , eysen yahşısan da, bir de sözü götünnen anlamasan ya!


GÖZÜMÜ TÖKEJEYDİ


Ezo kişi ve mangası siperdedir, güneşin altında beklemekten herkesin iflahı sökülmüştür, içlerinde hayatından şikayet etmeyen ikinci cıgaralarını dal dala culayan zoğalların Hasanıdır birce tek. Ezo yangözle izlemektedir,sinirlenmektedir de içten içe, dayanamaz,

Ola Hasan , hele bir gör bu itoğlitder necoldu, müslüman evladına bu geder de ezdıraraf verilmezki

Hasan gayet yavaş hareketlerle cigarasını bir mökkem soğduktan sonra eyahlanır, elini terek yapıf karşı sipere bahanda bir gülle vızz! diye gulağının dibinden geçer, can havliyle kendini sipere atar,

Naarer aya bu köpöyoğlu, az galsın gözümüzü tökejeydi.

YOK OLSUN YOKSULLUK


İki iyi dost varıymış (tahmin ettiğiniz üzere karslı) ikisininde halı vahtı yerindeymiş zamanında birbirlerini çok iyi ağırlıyarlarmış, Etsiz yola vurmazlarmış. Birgün Şükrü dayı sıkıntıya düşmüş, yohsulluk canına sap olmuş. Arkadaşı gonah gelmiş. Yazığın elinde birşey yok, pendir ekmek neyse koymuş surfaya. Gece olanda arkadaşı demiş ben gidim. Şükrü dayı demiş
aye sen allah gitme
men seni ağırlıyamadım
bu gece burda gal da
heç olmasa bir dalını gucahlıyım

AĞLADACAK AYE


Bize teze bir müdür vermişdiler o senesi. Kuyucuk köyüne gittik. Bizim teze müdür atır tutur neyse, size tohum verecem, beydafa gübre verecem yanı ne kadar varsa atır zalımın oğlu. Şöyle Emi (adı şöyle yada şöğle) varıydı. Sinirlendi bahtı bu atır, birden kalktı ayağa
dedi
aye goymayın bu köpoğlu bizi ağladacah aye

ALA DÜĞE


Terekemenin anası ölör, oğul uşah hep ağlıyıllar. Oğlu birden sinirlenir allah goymasa milleti süküttedecek onlara moral verecek. Diyir a başız batmasın niye ağlıyır özüzü öldürörsüz, indi gidirem anamın heyrine ala düğeyi ossurdajam.

TELEFON SANTRALI


Eskiden köy santralları varıymış, bir yeri aramak için santral aranır ve telefonu bağlaması beklenirmiş. Santrallarda kabloların bazı yuvalara (soket de diyebiliriz) yerleştirilmesi şeklinde çalışırmış.
Bir köyde kızın biri neyse santralı arıyır, diyir ay Memmed emi Ankarayı bağla. Aradan epey zaman geçir ses yok, kız gene arıyır. Gene bekliyir ses yok. tekrar arıyır diyir ay Memmed emi Ankarayı bağlayacıydın ne oldu
Memmed emi sinirlenir
Diyir
Ay gızım kırk delik bir Memmed emin, hasına sohum çıhardım.

HALK KONUŞUYOR


Kars'ta bir yerel TV halkın arasına karışarak gündelik hayata dair röportajlar yapıyor. Muhabir, yaşlı bir amcaya mikrofon tutup soruyor;

- Nasılsın dayı, eyi misen?
- Şükür oğul, canı taşirem, eyiyem, coh eyiyem.
- Halin, keyfin, sağlığın da eyi midir?
- Eyidir, he, çoh eyidir.
- Şehirden, hizmetlerden memnun musun?
- Nası soz!
- Validen, kaymakamdan, belediye başkanından?
- Hiç eyle olur? Bizim ağzımız dövlete ne diyebilir.
- Yani memnunsun.
- Allah dövlete millete, kaymakam beye, belediye başganımıza zeval vermesin.
- Memnunsun?
- Dövletimiz, kaymakamımiz, başganımiz, şanlı ordumuz başımızdadir, her ne olursa bir fiil o dakika yanımızdadir. Ben vatanıma nası serzeniş ederem? Amma, benim derdim başkadır.
- Allahına gurban dayı, söyle nedir?
- Doksan sene once buraya Ruslar girdi ya?
- He girdi.
- Hani bu belediye binalarını, okulları, çesmeleri, istasyonu, yolları, kaldırımları Ruslar yaptılar ya?
- Rus işgalinde yapıldı değil mi dayı?
- He.
- Heç benim dövletime, milletime sözüm olur mu? Ben aha bu Rusların avradını si... Doksan sene önce bu kaldırımları, caddeleri yapıp gittiler, bir gün olsun bi kere Kars'a gidek, yollar bozuldu mu, kanallar tıkandı mı demediler, insan bi gelir de bakar buralara, heç beyle olar mı

GILMA DEYİRSEN GILMIYAH


Terekeme çayırda tırpan çekerken bir ara başını kaldırır güneşe bakar.Güneş tepesine dikilmiş,öğle zamanı olmuştur.Kendi kendine söylenmeye başlar:

-Aya ay goca terekeme,indiye geder başın bir secdeye deymiyif,hele böyün bir namaz gıl ,görek Allah gavıl eliyer mi?
Sonra derede abdest alır,gelir ele gol başında namaza durur.Ele başını ilk secdeye goyanda alttan gözüne çöp batır.Başını galdırır göğe doğru bahır,tekrar söylenir:

-Aya ay Goca Allah, gılma deyirsen gılmıyah, be gözümüze çöpü niye sohursan?

Ay Mehemmet hele eşiye bah yağış yağermi

Mehemmet iti çağırer

-Aya iti neye çağırersen ben saa dedim bir eşiye bah yağış yağermi

-Ava baba iti çağıreremki üsdü isdahdısa yağış yağer diyejem...!

Terekeme İstanbuldan yeni dönmüştür. Karısı ona et pişirmiş, ama et iyi pişmediği için yaşlı terekeme ağzında çevirip duruyor... Çiğneyemediği eti eline alır, karısına seslenir
Bilersen mi ? Hülyenin kitti kazanı( düdüklü tencere) olseydi indi bu eti poğa çevirmişti:

HAŞIL


Kişinin bir oğlu varıydı adı Mustafa.
Çayırı biçende evden evle yemeğine buna haşıl yolluyullar ama dumanı üstünde tütör, ele sıcak. Mustafa da alır babasına götürör.
Babası soror oğlum haşıl nasıl, oğlan da haşılın güzel olduğunu anlatmak için diyir baba vallah buz kimi.
Kişi birden kaşığı daldırıp ağzına götürende dili damağı yanır, gözünden yaş tökülmeğe başlıyır.
Oğlu soror
baba niye ağlıyırsan.
Babası diyir
Mustafa adlı oğlum öldü ona ağlıyıram.



SİZ GÖRERSİZ


Gencin biri bir eve gidir bahır ki evin böyüğü ölüf halva dağıdeller. Nasıl olorsa buna halva vermeği unudollar. Gede sinirlenir,
başını o yanı bu yanı sallıyır.
Diyir
aye siz görersiz, helvet bir gün menim de lelem öler.

MUHARREMLİK AYI


Yabancı biri tam muharremlik ayında Karsa gelende bahır ki millet (Azeriler)ağlıyır, sızlıyır, kendini döğür, ağıt söylüyür, herkes perişan. Misafir olduğu eve soror, diyir ya bugün ben bele bele şeyler gördüm bu neydi?
Ev sahibi diyir,
Hasan Hüseyin 1300 sene önce şehit olmadı mı, ona ağlıyırlar.
Misafir diyir
Yaaaa
Bunun haberi yeni mi geldi.

KIRIK NERDE


Bir kızın kolu gırılıf, bunu sınıhçıya götüröller. Sınıhçı kızın kolunu düzeltmeye uğraşanda kızın canı yanır dayanamır birden gürültüyle elden goyor. Sınıhçı çok bilenler kimi birden diyir
Allahın işine bah
Kırıh nerde ses nerden gelir.

GAŞGACI TAHAR


Sene 1933... Kemal Sahir Tiyatrosu konser vermek için Karsa gelir. Artist Settar (Güldür) isminde ki Karslı bir tiyatro sanatçısı, Kemal Sahir ile tanışır. Settar emi de ki tiyatro kabiliyetini sezer. Kendisi ile beraber çalışmasını teklif eder; Settar emi, hanımı Gülperi halayla birlikte bu tiyatroya dahil olurlar. Çeşitli şehirlerde konserler veren bu tiyatro topluluğu, nihayet İstanbula gelir.
Settar emi, hanımı Gülperi halayı tramvaya bindirir,Ay Settar bu meni tuttu. Taksiye bindirir. Ay Settar bu meni tuttu. Vapura bindirir. Ay Settar bu meni tuttu.
Artık, Settar emi dayanamaz Ay itin gızı ! Men baban Gaşgacı Daharı hardan bulum getirem ki seni mindirsin de gaşgasında gezdirsin.


Niye Hacca Yolluyersiz ?


Ahmet Ağanın oğulları karar vermişler, babalarına Hacca gönderecekler...
Bütün hazırlıklar tamamlanmış, lakin Ahmet Ağada hareket yok. Yola çıkma zamanı gelir. Oğulları Ahmet Ağayı götürmek için yanına varırlar...

Ahmet Ağa ağlamaya başlar...

Men mala mı bahmerem, goyuna mı ? Ahır mı süpürmerem poh mu tökmerem a balam, niye meni hacca yolluyersiz ?

KARA SALİHLERİN TAZI


Biçin zamanı evin küçük çocuğu tarlada çalışan babası, abisi ve diğer ırgatlara kuşluk vakti yemek götürmek üzere eşeği hazırlar. tam o an komşularını tazısı eşeğe ürür. Eşek ürker ve yemeğin hepsi yere dökülür. Yeniden yemek pişirilir ve aynı eşekle tekrar tarlaya gitmek üzere yola çıkar.
Yemekler gecikmiş, tarlada çalışanlar aç susuz yemeği beklemekteler. Nihayet tarlaya yemekler gelir. Baba çok kızgın bir halde çocuğun üzerine yürüdüğü sırada çocuk bir anda Dur baba bırak anlatayım; Farzedelim ki sen bizim eşek... ağabeyimde Kara Salihlerin tazı.. ağabeyim hürüdü sen ürktün, yemekler döküldü, men ne yapem

KİME NE OLACAK


Gecenin geç saatlerinde karısı adamı uyandırmış;
Galh ay kişi, galh... Ahurdan sesler gelir, öye oğrular girip aralarında danışerler. Deyiller ki ; adamı öldüreh, keçiyi kesip goyurak, arvadınıda oynadıp farş elliyek.
Adam;
Gorhma aldırma heçzat olmaz der.
Kadın;
Helvet senin ne vejine ne gelecekse keçiynen menim başıma gelecek...

MAHKEME


Karsta biri traktörnen birinin evinin duvarını uçuruf, mahkemeye gidiller hakim diyir anlat. Bizimkinin gavırgası bayağı bir galın, biri sükütten diyir kulağına diyir ola türkçe anlat, diyir tamam
başlıyır anlatmağa
diyir ay hakim bey
şoş boşuydu mende başşağı motoru elden goydum gedirem, tuvarı görende birden tentidim, frengiye basacıydım nöğüde bastım, onda gördüm taş tuvar uçtu, göreydin ele bir tırtoy koftu ki.
(Anlayana aşk olsun)

PLAJDA


İki tene Terekeme sahilde oturormuş, millet de denizde çimir. Denizdekilerden bir tenesi bayağı bir sahilden uzaklaşır özözüne yüzür.
(Bilirsiniz yerli milleti en çok gözünden, Terekeme milleti de en çok şahatlıktan korkar)
Neyse bahır bizim Terekeme, adam epey uzahlaştı, dönür arkadaşına diyir aye dalını dön bu köpoğlu boğulacak bizi şahat gösterecekler.

ARABANIN HIZI


Karsta biri arabaynan kaza yapmış, birine vurmuş. Bunları hakimin karşısına çıharıllar, kaza sırasında şoförün yanında olana soror hakim, diyir sen kazayı gördün mü (ama bizimkinde ele gavırga var ki sorma)
diyir
bee yanında döğülem mi helbet gördüm
peki diyor hakim
araba kaçla gidiyordu
(yazık ne bilsin kaçla gitmek nedir)
Düşünmeye başlıyır, biri ordan seslenir, ola di bişe söyle
bizim ki duror duror
diyir ay hakim bey kırhnan getse nasıl?

VALİLİK


Kars İl Tarımda Personel Şefi Şentürk Abi
varıydı. O senesi bir tene mühendis verifler Karsa, bu gelir evrağını neyini yaptırmağa. Şentürk abi evrakları hazırlıyır, yeni gelen mühendise de diyir ki yöresel şiveyle bunları götür Valiliği dolandır getir.
Neyse uşah gidir geri gelende bahırlar ki evraklar bomboş.
Aye niye yapmadın bu evrakları.
Gede ne yapsa beğenersiz.
Şentürk abinin sözünden sonra demiş ki elese burda adet beledi, Valiliğin etrafında bir tur atıf geri İl Tarıma gelif.

NAMAZ


Terekemenin biri namaz gılırmış, beygafıldan birden elden goyor (yellenir), bunu gören arka safdaki arkadaşı aye diyir ne nağardın, nağarmışam diyir bizimki
aye diyir Allahsız oğlu Allahsız götüne sahab olsana bele de namaz olar mı
Terekeme diyir
aye süküt dur men önümü Allaha dönmüşem
arham ne poh yiyir yesin.

ASKER TEREKEME


Komutanı bizim terekemeyi çağırmış, para vermiş demiş git bana malboro al. Yazıh uşah ne bilsin malboro nedi. Almış parayı getmiş, biraz gidenden sonra geri dönmüş. Demiş
Ay komtanım o dediğinden tapamazsam halva alemmi.

HANGEL


Terekemenin toyu olormuş,yemeğe de hangel pişirmişler.herkes yemiş içmiş buna galmamış. Neyse gerdek vahtı gelmiş. Demişler aye kalk vahıt geldi gerdeğe götürecih seni. Oğlan demiş men gitmirem. Ola hancarı gitmirsen.Gene demiş men gitmirem, muruzunu da sallamış. Demişler aye deli meli mi olufsan kalh gerdeğe gir.
demiş
aye hangeli hası gavat yedise gerdeğe o girsin.

YAYLA DÖNÜŞÜ


bir senesi oğul uşah hep barabar yayladan dönende bahmışlar it yaylada kalmış.Uşahlar demiş baba it yaylada kaldı neyse kişi dönmüş iti almış gelmiş.Ertesi sene gene yayladan dönende aynı yere gelmişler. Anaları sormuş uşahlar burayı hatırladız mı?
Gede ordan atılmış
demiş
ana hatırladım
bura lelem ite dönen yer döğül mü

KARA ÖNLÜK


Bir uşah okula getmiş, baştan aşağı kara giyinmiş. Kara mintan, kara pantul, kara lastik. Bir tek (o zamanlar kara önlük giyilirmiş okulda) önlüğü giymemiş. Öğretmen demiş
ola önlüğünü niye giymedin.
gede cavap vermiş
demiş hocam anam diyir kara bize tüşmür.

HANGİ BAYRAM


birgün Arpaçayda dairenin önünde oturoruh. İki tene kürt konuşa konuşa gidir bizde bunları dinliyirih (rahmetli Kerim emmi dedi ola bunlar olsa olsa ya seydicanlı dı yada carcılı)
o zaman da 10 kasım bayraklar yarıya inmiş.
Biri bizim İlçe Tarıma bahtı bayrak yarıda
dedi
ola bu ne bayramıdı bayrah yarıda durur, cumhuriyettir nedir.
obürü daha çoh bilir ya
dedi
ola eşşek 23 nisan, 23 nisan

HEYRAT


Terekemenin babası ölende heyrat yemeği pişiriller, oğluda kazanı karıştırır sürekli yemeği pişirir. Ordan muğallidin bir bağırır
olaaa yeme üstünden
oğlan diyir
aye yedimse it pohu olsun

DAYININ EVİ


Azerinin biri bir gece yolda galmış bir terekeme köyünden geçende demiş
ben gavırgası galınları gandıraram.
Neyse bir evin kapısını çalmış
selam aleyküm, aleyküm selam
demiş men Allahın bacısının oğluyam yolda galdım bana yatmağa bir yer.
Kişi demiş
hay hay dur gelirem
üsütünü başını giyinmiş azeriyi almış
demiş gel hele görüm.
Bunu almış camiye götürmüş
demiş
aha dayının yıhılmışı buradı
yıhıl bu gece burda yat

REKLAMLAR


Doktor Mustafa (bilen bilir kimdir) iki tane reklam sloganı üretmişti.
1. Kara marka ayakkabı
slogan şu
kara,kara lastikleri
karaynan gelin

2. Murat marka gözlük
slogan şu
murat, murat gözlükleri
muradınız gözünüzde galsın