www.yeniarpacaykars.com.tr.tc

szlk.jpg

Burada bulamadığınız yada
yanlış olduğunu düşündüğünüz
kelimeleri bana iletin.
Sitemize yapılacak her türlü katkı
hepimizin kültürümüzü daha iyi öğrenmesini sağlayacaktır.

A
adahlı: sözlü
aguşga: pencere
ağ: beyaz
ağyal: beyaz yeleli at
andır: miras (argo)
anğarı: öte, ileri
aparmax: götürmek
aran: ova
arah: rakı
arvat: kadın, eş
asma: güya
aş: pilav
aşbaz: aşçı
aşotu: kişniş
aşsüzen: süzgeç
aşhana: mutfak
ata: baba
atlama (çalxama): ayran
avı: açık mavi
axsakulağı: sarmısaklı yumurta
ahtafa: ibrik
aybecer: çirkin
ayranaş: yoğurt çorbası (doyğa da denir)

B
badımcan: patlıcan
badron: kurşun
badronka: kurşunluk
badval: bodrum
bağdadıya: ahşap ve kille yapılan yapı, bina
bağıröhve: karaciğer
bağıröyfe: sakatat
bağman: bahçıvan
bala: yavru
balaca: küçük
basen: buğday, un vs. konulan büyük bölüm
basırmah: toprağa gömmek
başmah: ayakkabı
bahtafar: mutlu
bayda: bakırdan çukur salata kabı
beçe: piliç
beçora: zavallı, çaresiz (beçere)
bedasıl: asılsız
beli: evet
bencek: ceket
benöyüş: mor, menekşe rengi
berhana: öteberi, yiyecek, azık
beygafil: aniden, habersiz
bezment: kola takılan muska
bezemek: süslemek
bıldır: geçen yıl
bığ: bıyık
bırıllamah: birden fırlamak
bırışka: dört tekerlekli at arabası
bodunus: tepsi
boğanah: tipi
bol: tahta döşeme
boz: gri
bozarttah: solmuş, bozarmış
bozbaş: içine sadece soğan katılan, kendi yağı ve suyuyla pişen et
boylanmak: sağa sola bakmak
böğür: belin yan çukuru
bölme: çay tabağı
böyeleh: büvelek, böcek
buğdadıya: ahşap ve kille yapılan yapı, bina
bulah: pınar
bulud: büyük kayık tabak
büdüremeh: dizleri katlanmak, düşeyazmak
büvü: yenge

C-Ç
camuş: manda
canavar: kurt
cazgır: çok konuşan
cemdeh: leş, ölü beden
ceynamaz: seccade
ceyran: maral, ceylan
cıdır: cirit
cıngır: kova
cırılmah: yırtılmak
cırıh: yırtık
cırtdan: cin gibi
ciyar: ciğer
cönge: iki yaşında dana
culku: çorap
cüce: civciv
çadra: büyük başörtüsü
çalağan: atmaca
çalası: yoğurt mayası
çalma: kadınların alınlarına bağladıkları ince eşarp
çalhama (atlama): ayran
çapıt: bez
çatal: çengel
çatı: dana bağı
çahır: şarap
çekelek (galoş): lastik ayakkabı
çemedan: çanta, bavul
çemkirmek: köpeğin kızarak havlaması
çeper: bahçe duvarı
çimmek: yıkanmak
çiyin: omuz
çiyit: çekirdek
çömçe: kepçe

D
dabrelka: büyük porselen tabak
dal: arka
daldey (dulda): gölge
dalğır: çizgili
dambat: şık, güzel giyimli, kibar
darbımesel: deyim
darvaz (divor): büyük bahçe kapısı
daylah: tay
deleme: teleme peynir
demeh: delik, in
demkeş: semaverin üstünde demliğin konulduğu yer
desmal: havlu
dılğır: cılız
dıydıh: şımarık
dızgırmah: ishal olmak
dızıhlamah: ishal olmak
dilbaz: güzel konuşan
diloy: eski bez
dinge: baş örtüsü çemberi
divor (darvaz): büyük bahçe kapısı
dolça: maşrapa
dor (keher): kahverengi at
döş: göğüs, sine
döşeh: yatak
döyğa: ayranaş
dözmeh: dayanmak
dula: lamba vs. koymak için duvara yapılmış oyuk
düyü: pirinç
dünen: dün

E
eğiş (erşin): hamuru koparmak için kullanılan spatula
emceh: meme
emgeh: bıngıldak
ele: öyle
elece: öylece
emi: amca
enteri: entari
eppeh: ekmek
erşin (eğiş): hamuru kullanmak için kullanılan spatula
etir : koku
eşgâra: aşikar, açık
eşıh: dışarı
eyin: üst baş, sırt
eynik: süslü giyim kuşam
eysi: eski bez

F
farmaş: hurç
fetir: ince ekmek, lavaş
fırfırik: fırıldak
fışgı: gübre
fışkırıh: ıslık
fırtılıh: sümük

G
gağa: ağabey
gaçı: makas
gada: dert,bela
gala: kale
galamah: yakmak (sobayı)
galoş (çekelek): lastik ayakkabı
galyan: pipo
gamot: şifonyer
ganfet: şekerleme
ganoy: kanal, hendek
ganterma: yular
garğıdalı: mısır
garğış: beddua
gartof: patates
gaşga: alnında beyaz leke olan at
gatıh: yoğurt
gatlet: köfte
gatol: kova
gavah: ön
gayganağ: omlet
gayım: sağlam
gayıtmah: geri dönmek
gayda: müzik
gazan: kazan; layış gazan: büyük, yanlarında kulpları olan, beli hafif ince veya ağzı dar altı geniş kazan
gazmah: pilavın dibi tuttupunda alttaki sert bölüm
gede: oğlan çocuğu
gelet: hata, yanlış
geve: büyük halı
gezyazma: üç yaşında doğurmamış inek
gığı: kuzu gübresi
gıjgırmah: ekşimek, kabarmak
gılığlamah: alttan almak
gırah: kenar
gırşa: çatı
gırhılıh: yün kırkma makası
gıygaç: verev
gıyvat: dedikodu
gilas: kiraz
gile: salkım,göz bebeği
girvenke: ağırlık ölçerken kullanılan demir ağırlık
goçah: becerikli, hamarat
godux: sıpa
gogara: (argo) kafa, beyin
gonah: misafir
goşa: çift
gotur: çopur
goylamah: kovmak
goymax: koymak, bırakmak
göresmeh (göresimex): özlemek
göy: mavi-yeşil
göyçeh: güzel
gözdemeh: beklemek
göğermek: yeşillenmek
gudih: köpek yavrusu
gulluh: hizmet
gulluhçu: hizmetçi
gurdalamax: irdelemek, dokunmak, karıştırnak
gurdalanmah: bir işle oyalanmak
gurşah: kuşak
guylamah: gömmek
guymah: un, yağ ve şekerle yapılan bir yemek
güzgü: ayna

H
hamsı: hepsi
hansı: hangisi
hara: nere
harda: nerede
harsın: ermeni kızı
hasar: büyük duvar, sur
hayat: avlu
haylamak: hızlandırmak
hayana: nereye
hemeşe: her zaman
herremeh: dolaştırmak
herrenmeh: dolaşmak
heşye: dantel
heyvere: geveze
hörre: un çorbası
hündür: yüksek

I-İ
ıkkıllamak: inlemek
ilenmek: kokmak
isdot (isti ot): biber
isgırvada: dökme demirden tava
isteken: bardak
isti: sıcak
istilik: içlik
iref: raf,terek

K
keher (dor): kahverengi at
kirimeh: susmak
kişmiş: kuru üzüm
kölgöy: gölge
köndelen: ters,arkaya dönük
kötüce: torun çocuğu
köykür: kevgir
küleh: rüzgâr

L
leçek: tülbent
lemse: alman
lezgi: çerkez
leşker: ordu
loyva: fasülye
lelöyün: kimsesiz,çaresiz

M-N
mahnı: türkü
mamador: domates
mığı: sivrisinek
metlep: yer
mürebbe: marmelat, reçel
nahır: sığır sürüsü
neçen: asker
neve: torun
neyva: yemiş
nöyüt: neft


O-Ö
otah: misafir odası
oyçu: avcı
öhve: akciğer
öy: ev
özge: başka, farklı

P
pampah: saf, sessiz
peç: soba
peşkir: havlu
piloy: pilav
pilte: taranmış yün
pişih: kedi
pöcüklü: bilmiş
putka: sığınak
puç: boşa,kötüye

S-Ş
sağalma: iyileşme
suvoy: bekar
şad: neşeli
şavalıt: kestane
şam:mum

T
talvar: çardak
taya: ot yığını
tengillemeh: sendelemek
terlan: renkli kuş
tuman: don, külot
turş: ekşi (tırş)

Y-Z
yallı: halay
yay: yaz mevsimi
yaylıh: mendil,ince baş örtüsü
yezne: enişte
yığval: talih
zülle: sivri
züllebaş: sivribaş

LEYAKIR DÜŞMEK: Yorgun düşmek
ŞOGURT: Salya
YEĞİN: Çalışkan/Hızlı
MURUZUNU SALLAMAK: Suratını asmak
YUNGUL: Hafif
DOMBALAK KUÇMAK:Takla atmak
HERSLENMEK: Sinirlenmek
SİTİL: Yoğurt Kabı
TULA: Köpek yavrusu
GANPET: Akide Şekeri
FARŞ: Kötü rezil kadin
TEŞT: Saç leğen
SOYHA, ANDIR: Uğursuz şey
KÖÇMEK: Evlenmek(Yalnızca Bayanlar)DILDIBIL: Çırılçıplak
SEĞİRTMEK:Çabuk davranmak,Koşmak
YEŞIK:Ağaçtan yapılan kasa
VEDRE: Kova
MAMA:Hala
CUGA:Hindi
POŞGUN:Yer Sofrası
KUŞGANA:Tencere
CİNCAR:Isırgan Otu
BİZDİ:Sivri
PALAZ:Bez
İSTOL:Sandalye
ÇİRNAĞ:Tırnak
GIDİK:Oğlak
GUDİK:Küçük Köpek
KARTOF:Patates
BEDASIL:Soysuz
TÖYÜR:Çeşit (Tevir)
SEKİ:Divan, Sedir
İŞKAP: Dolap
BAÇ ETMEK:Öpmek
GIJGIRMAK:Ekşimesi
PİŞİK: Kedi
KERSEN:Hamur teknesi
HERİK:Sürülmüş Tarla
HAROS:Nadasa bırakılmış tarla
PULUL(BULUN):Ot Yığını
GALAMAK:Yakmak
ÇİMMEK:Banyo yapmak
TEREK:Raf
GUZUK:Kambur (Guzük)
GATAKLAMAK: Kovma
MÜRGÜLEMEK:Uyuklamak
GORUĞÇU:Bekç
LOBYE:Fasulye
BED:Çirkin
CANCUR:Erik
ŞOŞARTMAK:Abartma

BEDDUALAR

Seni hezreti abbasın gılıncına gelesen
Seni gorum oda tüşesen
Sene gettiğin hac qenim olsun
Seni görüm yaman güne galasan
Etin tökülsün
Torpağ senden uca olsun
Seni yarımıyasan
Balam görüm ettiklerin gabağına çıksın.
Evin, eşiyin yıkılsın, çölde galasan.
Görüm seni novruz gülü dermeyesen
Seni gelin ölesen
Çeyizin sandığında bağlı galsın
Seni zurriyetsiz gidesen
Seni Balandan çekesen
Allah başın olan yerde,ayağına daş salmasın
Allahtan isdemisem sağ gözün tökülsün, sol gözünün ümidine galasan
Allah sene gotur versin dırnağ vermesin
Adı ellere galsın
Allah seni dilbilmeze rast getirsin
Allah seni ortadan götürsün
Anan bacın meler galsın
Garnına azzar
Allahdan isdemisem yorgan döşeye tüşesen
Seni derman bulmaz xesteliye tüşesen
Başına daş tüşsün
Seni yetim galasan
Başın batsın
Boynun çiyninde galsın
Baxdın gara gelsin
Vurğun vursun seni
Seni yekelmiyesen
Seni çöreye muhtaç olasan
Dilin lal olsun gulağın kar
Dört duvar arasında uluya uluya galasan
Uşakların ağlar galsın
Ganlı köyneyin gelsin
Ağ günün ağ yaylığın olmasın
Veten torpağına hesret gidesen
Gaynanandan çekesen
Dilinden yaman yara çıksın
Gara xeberin gelsin
Deli olup çöllere tüşesen
Garnına çor tüşsün
Gözün sararsın
Şeker kimin ağarasan
Filan gün ölseydin böyün üçünüydü
Seni cavan ölesen
Evine bayguş gonsun
Eyibini torpağ örtsün
Emeğim burnundan gelsin
Südüm sene qenim olsun
Elini doluya atasan boş gelsin
Ezrail gapından eksik olmasın
Eyhsanını gurt yesin
Etin gurda guşa yem olsun
İncelip ipe saralıp sapa dönesen
Gözün çığsın
Yere giresen
Bilinmez yola tüşesen
Yüzyirmidört min peygamber sene qenim olsun
Yoluna gara ilan çığsın
Yuyucuya aparım xeberini
Gedesen heç gayıtmıyasan
Görüm seni kül olasan
Gettiyin yollar bağlı olsun
Seni ellere muhtaç olasan
Gorbagor olasan
Ciyarina gülle
Seni gülleye gelesen
Gözüne tikan batsin
Gün görmeyesen
Seni şil topal galasan
Seni tike tike olasan
Seni ğar olasan
Gelin üzü görmeyesen
Seni şil-küt olasan
Adın daşlara yazılsın
Anan ağlar galsın
Sağ cana sayir olasan
Gülün solsun
Derdin çok dermanın yok olsun

Yerel Ağız

Kars'ta Yerel Ağız Özellikleri: Karmaşık bir toplumsal yapısı olan Kars'a, çeşitli zamanlarda birçok Türk oymağı yerleşmiştir. Bu nedenle zengin bir folklora ve değişik ağız özelliklerine sahiptir. İlin zengin ova ve yaylaları, öteden beri sınırdaş Türk oymaklarını çekmiştir. Yöre, hayvancılıkla geçinen göçerlerin uğrağı, doğu kökenli birçok Türk oymağının, pek çok da Azeri'nin yerleşim yeri olmuştur.
Karapapak ya da Terekeme, Dünbüllü ya da Çarıhçı, Kaçar, Türkmen, Ayrım, Afşar, Bayat, Muğan oymakları değişik zamanlarda yörenin çeşitli köy ve kasabalarına yerleşmiştir. Bunlar da kendi aralarında kimi kollara ayrılır. Bu oymakların ağız özellikleri de birbirini etkilemiştir. Yerli Kars ağzı da kendi arasında Kars köylü ağzı , Zarşad (Arpaçay) ağzı Bardız, Şüregel ağızları gibi kimi ayrımlar gösterir. Aralarındaki küçük ayrımlara karşın bu ağızlar özde benzeşirler.
Ağız özellikleri, yörelere göre değişken bir yapı gösterirse de egemen dil özellikleri Azeri lehçesi anımsatır. Yerel ağzın başlıca özellikleri şunlardır:
Bilmen ünlüler yanında uzun a ( â ) ve e ( e ) sesiyle kapalı e ( e ) sesi yerel ağızda çokça kullanılır. Başlıca ünlü değişmeleri:
a / e : Dene (Tane), teref (Taraf), zerer (Zarar), nefte (hafta), sedeget (sadakat)
a / e : Heyvan (Hayvan), Eşk (Aşk)
a / ı : Davı (dava), hıyal (hayal)
a / o: Ovu (ağu), hovuz (havuz)
a / u: Oruyu (oraya), peygumber (peygamber)
e / a: Alma (elma), halva (helva), şahta (sahfe)
e / i : Kise (kese), geciyi (geceyi)
e / ö: Öv (ev), övlat (evlat), zövk (zevk), dövlet (devlet), söv (sev), mövle (mevla)
ı / i : İldiz (yıldız), il (yıl), İydır (Iğdır) i / a : Şahap (sahip), sahal (sahil) i / e : Seher (şehir), cevan (civan), nene (nine), elaç (ilaç)
i / e: Çok görülen bir ses değişmesidir. İlk hecedeki i sesi , genellikle e' ye dönüşür, eşit (işit), nêçe (nice), hêç (hiç), bêçara (biçare), tesbêh (tespih)
i / ı : Gazı (gazi), zalim (zalim), fanı (fani)
i / u: Yahidu (yahudi), fulan (filan)
i / ü: Şüşe (şişe), cüt (çift), müsafir (misafir), tülkü (tilki)
i / y: Ayle (Aile), Kayde (kaide)
o/ o: Sohbet (sohbet), öyne (oyna)
o/ u: Dohtur (doktor), urman (orman)
u/ e: Mehebbet (muhabbet), Mehemmet (Muhammet)
u / ı: Yımırta (yumurta), vır (vur), bı (bu), hamı (kamu), namıs (namus)
u / i: Bizov (buzağı), dudi (dudu)
U /o: Dodan (dudak), oyan (uyan)
u /ö: Böyün (bugün), töyfe (tuhfe), möhteber (muteber)
u /u: Yugeri (yukarı), hüdüt (hudut)
U /i: Kiçik (küçük), icret (ücret)
ü /ö: Röya (rüya), höyük (büyük), göyerçin (güvercin), möhlet (mühlet), göher (güher)
Yerel dildeki ünsüz değişmelerinin başlıcaları da şöyledir
B /p: Pit (bit), pozul (bozul), putun (bütün)
B/m: Mana (bana), min (bin)
D/t : Taha (daha), tökül (dökül), tükan (dükkan), tüş (düş)
G/k: Könül (gönül), keş (geç)
K/g: Gul (kul), gulah (kulak), gıbla (kıble), gesebe- (kasaba), gıy (kıy)
Kimi zaman ses değişmeleri ; sözcük ortasında da olur
Mejbur (mecbur), göştü (göçtü), patişah (padişah), tehnif (teklif), esgi (eski), fegir (fakir), sahla (sakla), indi (şimdi), seye (sana), ikimci (ikinci), çerçep (çarşaf), döy (döv) gibi.
Çoğu zaman da ses değişmeleri sözcük sorumdadır. Gılıc (kılıç), heç (hiç), eşih (eşik), helg (halk), kırh (kırk), zerel (zarar) gibi.
Kimi zamanda ünlü türemeleri de olur
İraf (raf), irazi (razı), irazt (rast), Ürüstam (Rüstem) gibi.
Kars yerel ağzında ünsüzlerin yer değiştirmelerine sıkça rastlanır. İrbaham (İbrahim), gılba (kıble) , surfa (sofra), örgen (öğren), argı (ağrı), riskin (diksin) gibi.
Bir de sözcük içinde yan yana bulunan iki ünsüzden ikincisinin aykırılaştığı görülür. Muhakgah (muhakkak), sekgiz (sekiz), bitdi (bitti), çıhtı (çıktı) gibi.

Yerel ağızda sık görülen ünsüz ikileşmelerine birkaç örnek
Atasözleri Bilmeceler - Ninniler
Atasözleri
Yöre insanı, güç koşulların biçimlendirdiği yaşamında doğayla içiçedir. Ortak ürünlerin çoğunda olduğu gibi atasözlerinde de doğayla ilgili deneyimlere, izlenimlere, benzetmelere yer verilir. Yalnız bir cümleyle dünya görüşü özetlenir.
Kars'tan derlenmiş atasözlerine birkaç örnek
Toyuk (tavuk)gaznan (kaz ile)yerise (yürürse). (Ayağını yorganına göre uzat anlamında kullanılır.)
Yumurtana göre kığılla (bağır). (Aynı anlamdadır.)
Boyunduruk ne biler, zor camuşdadır. (Kişinin çektiğini, zorlukları başkalarının tam olarak bilemeyeceğini dile getirir.)
İt başı honçada durmaz. (Honça, Kars'ta güveyin kız evine kuru yemişle doldurup üstüne renkli örtü örterek gönderdiği tepsidir. Bu atasözü, değerli şeylerin yanında değersiz şeylerin yakışıksız kalacağını anlatır.)
İti gaya gölgesine bağlayıplar, öz kölgemdi deyip. (İti kaya gölgesine bağlamışlar bu benim gölgemdir, demiş) (Toplumdaki yerini bilmek, başkasının gölgesinde büyüklenmemek gerektiğini vurgular.)
Kurbağa deryaya işiyip en büyük balığa haber gönderip ki, men bu deryaya ortağam. (Yukarıdaki atasözüyle aynı anlamdadır ve gereksiz büyüklenmenin gülünç kaçacağını açıklar.
Korun talaşına mı mum bahalıdır. (Mumun pahalı olması körün umurunda mı.) (Görmeyen ya da bakıp da değerlendiremeyenler için çevresinde olanlar bir anlam taşımaz, manasındadır.)
Sürüşen (sürçen) atın başı kesilmezidir. (Bir kez yanılanı hemen gözden çıkarmamak gereğini anlatır.)
At atın ya huyundan ya tüyünden alar (alır).
Kapını mökkem (muhkem, sağlam) kapat, komşunu oğru (hırsız) tutma. (Elinden gelen önlemi almadan başkasını suçlama, anlamındadır.)
Maya buddu gelinen, ner buâdu oğul çıkar. (Dişi deve gibi boylu poslu, güçlü gelinden, erkek deve gibi güçlü oğul çıkar.) (Soya çekimin önemini vurgular.)
Halana bak oyna. (Yapacağın işte deneyimlilere danış anlamındadır.)
Herkes aklının tehrini (ürününü) yiyer. (Kişiler yeteneklerine göre başarılı olur, iş tutar, aklının yettiğini yapar demektir.)
Zenatine hor bakan aç kalır. (Yaptığı işi küçümseyenin verim alamayacağını vurgular.)
Derdine vaktinde ağla. (Derdini, eksiğini zamanında gör, önlemini al anlamındadır.)
Bulut Göli'ye (Göle'ye), dön gel geriye; bulut Muş'a, başla işe. (Doğa deneyimlerinden kaynaklanan bir atasözüdür. Bulutlar Göle taralında, yani kuzeyde ise hava bozacak demektir. Tarlaya gidilmez, geri dönmek gerekir. Bulutlar Muş tarafında, yani güneyde ise o gün hava iyi olacaktır ve işe başlanabilir.)

KARS ADINA YAZILMIŞ DİĞER ATASÖZLERİ

Koyunu olmayanın bıçağı keskin olur.
Pehlivan güreşte belli olur.
Vuran oğul babaya kalmaz
Komşu baldan tatlıdır.
Sevildiğin yere çok gitme
Yapı daşı yerde kalmaz
Yetimi döveceğine üstünü cır
İt ayıbını bilse özüne tuman diker
El tutanın eli kesilmez
Atın ölümü arpadan olsun
Allah dağına bakar kor verir, bağına bakar bal verir.
Gülen kızın ağlayan gelinliği olur.
Oğul dayıya benzer, kız halaya benzer
Komşunun tavuğu, komşuya kaz görünür.
Ağlayan uşağa, gepe vermezler
Çığrılan yere erinme, çığrılmayan yere görünme

Bilmeceler

Kars'ta bilmeceye "Tapbaca" denir. Tapbacaların çoğu mani biçiminde söylenir. Yöreden yerel ağızla söylenmiş birkaç terekeme tapbacası Bu dağda lale gezer Elinde piyale gezer Ne giğiller ne de yumurtar
Dahncah lale gezer
(Ay, Yıldız)
Dağda düleyman(mayali süt, peynir) gördüm Suda Süleyman gördüm Duzsuz pişen aş gördüm Yatar göyşer (döner)daş gördüm

(Deleme peynir, balık, helva, değirmen)
Daşdandı kömürdendi Keçen gün ömürdendi Lale bir yemiş yedi

Ağacı demirdendi
(şiş kavaf, "sis kebap),

Ninniler

Yöreden yerli Kars ağzıyla söylenmiş birkaç ninni Örneği
Ellerin balası külden, topraktan
Benim balam gülden, yapraktan
Nenni de balam a nenni
Nenni de yavrum a nenni

Gizdir nazdır
Bin guruş azdır
Bin daha getir
Gel sel yüreğimi götür

Nennide balama a nenni
Nenni de yavruma a nenni
Meydanda atlar
Yanyana otlar

Balama gurban olsun
Goç goç yiğitler
Nenni de balama a nenni
Nennide yavruma a nenni

ATASÖZLERİ

Korkak min defe öler yiğit bir defe.
Duz duz dağında eşek nağırda duz alan duz alan.
Gartal yuvasında gartal uçar.
Ayna alemi beziyer özü lüt gezer.
Ahılsız başın cezasını ayahlar çeker.
Yerin nuru güneştir insanın nuru ilimdir.
Ehtiyat yiğidin yaraşığıdır.
İlanın (yılan) ağına da nehlet garasına da.
Her kuşa öz yuvası vatandır
Ata malına göz tiken oğul aç galar.
Toprakta izi olanın sofrada üzü olar.
Bir avuç altının oluna gadar,bir avuç toprağın olsun.
Yaz da çeken zehmeti gışta çeker lezzeti.
Uşaksız evde seadet olmaz.
Ana, bala yolunda canını oda yahar.
Artık tamah baş yarar.
İsdiyirsen bal çörek al eline bel kürek.
Ne tökersen aşına o da çıkar karşına
Datsız aşa duz neylesin, ağılsız başa söz neylesin.
Ağaç bar verende başını yere eğer.
Anasına bak gızını al, gırağına bak bezini al
Tike ile dost olanlar, iller ile küsülü olar.
Yahşi oğul neyleyir ata malını-yaman oğul neyler ata malını.
Utan utanmazdan, gorh gorhmazdan.
Gurt tükünü değiştirer, hesiyetini değiştirmez.
Ahıllı fikir eyleyinceye geder, deli vurdu çayı geçti.
Yaman avrat, yaman gonşu, yaman at; birini boşa, birini bağla, birini sat.
Bu ilki serçe, bildirkine çihçih örgedir.
Özüne erişte kesebilmir, özgesine umac avır.
Gurddan gorhan goyun sahlamaz.
Ay daş atan bahtavar, daşında bir vahtı var.
Doğru söz bayramlıdır, yalan söz viranlığ.
Yalandan düzelen evi yol yıhar.
Novruzda at bezesen murada yetersen.
Novruzda gülen il boyu güler.
Fehleçiliknen karın doymaz.
Gezmeyen ayağa taş değmez.
İt başı honçada durmaz.
Keçel yağı bulsa öz başına yakar.
Lotuynan gezen lotu olar.
Min bilsen, bir bilene sor.
Niyet hara, menzil ora.
Ocaktan kül eksik olmaz.
Ölmüş eşşek kurttan korkmaz.
Sürüden ayrılanı kurt yiyer
Toyuğ kaz yumurtası yumurttamaz.
Yağcı gün ağardar yaman gün karardar.
Boş gazan ses verer.
Merifeti kimden orgendin gözü çıkmış gardaşdan.
Ekmek açan gapıyı kılınç açmaz.
Dama dama göl olar dada dada heç.
Aslından dönen bedes ildir ot kökün üsde biter.
Aslanın erkeği dişisi olmaz.
Ağaç eyildi gırıldı, yiğit eyildi öldü.
Buz suyun gış yuxusudur.
Baharda bir gün itiren yazda bir ay payızda bir il itirer.
Balalı guşa den çatmaz.
Od söner ad yok.
Gurt getti yazıya meydan galdı tazıya
Veteni goruyarsan veten olar gorumazsan kefen olar.
Babanın töktüğünü bala yığar ki, baba olanda eli boş galmasın.
Ele gelir gelir afdafa leğen,bize gelir sarımsak döyen.
(ele gelir ibrıh,leğen bize gelir pohunu yiyen)
Getti bostanın gırası galdı üzümün garası.
Sen ağa men ağa inekleri kim sağa.
Başım girmeyen yere, bedenini sohma.
Gananla daş daşı, ganmazla yeme aşı.
Keçiye içki içiripler gedip gurdun mekanını basıp.
Menden sene bir öyüt, kendi ununu kendin öğüt.
Yalançı pehlivan el içinde rüsvay olar.
Çok eğilme basarlar, çok ucalma asarlar.
Tülkü tülküye buyurur tülküde guyruğuna.
Dovşanın taya da bala çığartması, tazının günahlığındandır.
Ağrımıyan başa soğan goyma.
Ağız yemese üz utanmaz.
Arvat kişinin genedidi.
Arvat var arpadan aş eyler, arvat var kişini külbaş eyler.
Atın guyruğuna bakıb giymet vereller.
Atdı, muratdı, ağrısını aldığım arvatdı.
Atdan yıxılan ölmez, eşşekden yıxılan öler
Ata evladına taht yarada biler, baht yarada bilmez
Boğusanda barışmağa üz sakla.
Gaya uçmasa çuxur dolmaz.
Gatranı gaynatsan olmaz şeker,
İt ola, et ola, dayana.
Mal sahabının malı gidende nökerin canı gedir.
İtin haysiyeti çarık aparmak olar.
İtden çox çarık aparan yokdu, gene eyak yalındı.
Yesen dadındı, versen adındı, yığıb saklasan yadındı.
Kasıb itinin adını gümüş goyar.
Gezen ayağa daş deyer
Pişiye dediler: atan yaxşıdı, anan? Dedi: ne o, ne de o.
Tumanın darlığı bezin gıtlığındandı.
Yahşı dost pis günde belli olar.
Ağacı gurt öz içinden yiyer.
Bu ilki serçe bildirki serçeye cik cik öğredir.
Can yanmazsa gözden yaş çıhmaz.
Çobanın gönlü olsa tekeden peynir tutar.
Terziye köç dediler, iynesini sancdı yakasına.
Deryaya daş atmağla su bulanrnaz.
Ev yıhanın evi olmaz.
Deve ile dost olanın darvazası geniş gerek.
Et yiyen guş dimdiğinden belli olar.
Gomşu gomşu olsa kör gız ere gider.
Ucuz etin şorvası olmaz.
Ot kökü üsde biter.
Gurddan gorhan goyun sahlamaz.

BULMACALAR

Gündüz sapildar gece dayanar ? (başmak)(ayakkabı)
Bir yumru özü var mince dene gözü var ? (elek)
Gızıl tas gümüş tas ikiz sıçan oyunbaz? (saat)
Gece dağılar gündüz yığılar ? (yorgan döşek)
Baldan şirin baltadan ağır bazara gider satilmaz ? (yuxu)
Men galıram o gedir ? (ses)
Bir cüt bulağım var suyu şor ? (gözyasi)
Ağara ağara girdim mağara ? (ölu)
O nedi ki başını kesmesen yerimez ? (kalem)
Garadı gözü uzundur sözü ? (kalem)
Dili yoktu dillendirir insani ilimlendirir ? (kitap)
Daştan dı demirden di horeyi xemirdendi aileme yemek verer özü doymaz neden di ?(deyirmen)
Ağaç için ovaram düz ağzıma goyaram ? (zurna)
O nedi ki göy,yer onun icindedi ? (göz)
Heftede bir defe başını keserem ne ganı cikmaz nede canı ? (tırnak)
Bilmedik hardan geldi etten sümükten geldi orakla ha doğradık tezeden birde geldi ?(sakal)
Dam üstünde yarım fetir ? (Ay)
Yer altında yağlı geyiş ? (Yılan)
Ağaç başında gırmızı yumağ ? (Elma)
Narda var, varda var, Nardan şirin harda var, El değmez, bıçak kesmez, Ondan şirinharda var ? (Uyku)
Çiçekliyer gül değil ağdı ama kar değil isdisi var yun değil ? (pamuk)
Kat kat döşek bunu bilmeyen eşşek ? (kelem)
Boyu benzer eriye gaçar gider deliye ? (sıçan)
Üsdü daş altı daş ortasında cındır baş ? (tosbağa)
Yer altında gıllı baş ? (sağan)
Suya girer millener sudan çıkar dineler ? (cırbaga)
Dağdan gelir daştan gelir gudurmuş bir aslan gelir ? (çay)
Bizde bir kişi var her gelene el verir ?(kapı kolu)
Bizim evde dört gelin var dördü de bir boyda ? (duvar)
O nedi ki dört diki beş değil ? (mevsim)
O nedi ki ışığı var isdisi yok ? (ay)
Odda yanmaz suda batmaz ? (buz)

DEYİMLER

Bir evin iki arvadı olursa, ev süpürülmemiş olar.
Düşmenine dost olan dostundan uzağ gez, ondan el çek.
Geyretsiz, namuzsuz yaşamaktansa, ölmek yahşidir.
Emanete hıyanet eden olmaz.
Baha sözü ayahlıyanın, halaya sözü olmaz.
Novruz'da düzeldilen beşik heyirli olar.
Bulanık suda balık avlamak
Damın dalı dağın dalı
Üzümü ye bağını sorma
Yahşılığı yamanlığ, kör eşşeğe samanlığ.
Yarı gör özün danış, ara söz ev yıkar.
Yer gulaglı olar.
Yahşı oğul neyler ata malını, yaman oğul neyler ata malını.
Uşağ gördüğünü götürer, eşittiğini söyler
Vahtsız gonağ öz kesesinden yiyer.
Vetene geldim, imana geldim.
Uşağ öz atasını hamıdan güçlü biler.
Uçan kuşu tutmak olar, yalan sözü yok.
Ağaç eğildi sındı, yiğit eğildi öldü.
Adam var ki adamların nahşıdır, Adam var ki heyvan ondan yahşıdır, Adam var kidindirirsen san diyer, Adam var ki dindirmesen yahşıdır.
Adam var gözden gızar, Adam var sözden gızar.
Ayın beş günü garanlık olanda beş günü de aydınlık olar.
Ananın erköyün oğlu hambalolar.
Asda vur rasda vur.
Ahtaran tapar, yoğuran yapar.
Bir dadanandan gorh bir gudurandan.
Cüceni payızda sayarlar.
Dar yere min dost sığar, bir düşman sığmaz.
Değirmen iki daşdan, mehebbet iki dostdan.
Diriye hay vermez, ölüye pay.
Ekende yoh, biçende yoh, yiyende ortak gardaş.
Ete pul vermez küftenin böyüyünden yapışar.
Eyri oturah düz danışah.
Ölüsü ölen bir gün ağlar, delisi olan her gün.
Özüne erişte kese bilmir, özgeye omacovur.
Sen ağa men ağa inekleri kim sağa.
Sen vurmadın men yıhmadım be buna ne oldu
Okunu alıp yayını gizletme.
Gayış ne bilirki kötan ne çekir.
Gazan garası gider, üz garası getmez
Gızım sene deyirem, gelinim sen eşit
Gorhursan pişikden, niye çıhırsan deşikden
Halam bildi, alem bildi.
İtnen yoldaş ol, deyneği yere goyma.

EKRAR ATASÖZLERİ

Çiğnenen sakkız tez çürüyer
Pehlivan güleşte belli olar
Vuran oğul atıya bakmaz
Yaz gününün yağışı, ermeni arvadın doğuşu
Lotuynan gezen Lotu olar
Allah dağına bakar kar verir, bağına bakar bar verir
At ölür tayı kalır, namerdin neyi kalır
Derdini vaktinde ağla
Ağlamayan uşağa papa vermezler
Kalkan öküz yatan öküzün başına pisler
El elinden gül derme, öz elinnen diken yon
İnsaf dinin yarısıdır
Yetime öğüt veren çok olur, ekmek veren az olur.
Sevildiğin yere çok gitme
Hesabini bilmeyen kasabın elinde kalır masat
Kız bibiye, oğlan dayıya benzer
Deli kuyuya bir taş atti, kirk akilli inandı
Arvat erini rezil de eder vezir de
Eşek kanır at yiyer
Herkes kendi evinin kıblesini bilir
Akıllı düşünene kadar, delinin oğlu olur
Garga nedir gaziği ne ola, pire nedir büzüğü ne ola
Taş yerinde ağırdır
Ersiz arvat yularsız ata benzer
Yumurtana göre gıgılla
Yapı taşı yerde kalmaz
Tavuk su içer Allah''a bakar
İtinen çuyala girilmez
İt korktuğu tarafa ürür
Çağrılan yere erinme, çağrılmayan yere görünme
Desinler ki haçonun hançeri var.
Yetimi döveceğine üstünü cır
Yatan aslandan, gezen tilki iyidir
Ayının yüz oyunu bir armudun başınadır
Gönlü balık isteyen soğuk suda ıslanır
Kendine umaç uvalamıyor, ele kesme kesecek
Herkes sakız çiğner, ama kurt kızı tadını çıkarır
Dereden geçerken at değiştirilmez.
Dırdırcı kadın adamın ömrünü yer
Herkese yanaşan köpek, kapı beklemez
Bir malın başında sahibi gerek.oğlu da değil babası gerek
Puğarrının eğriliğine bakma, dumanın düz çıkmasına bak