Yitik Sevdam...Kars
Ayrılığında özlemlerimin sel gibi akıp çağladığı, tarifi imkansız talihsizliklerin
derinliklerinde kıvranan duygularımın, boğulma noktasındaki kanat çırpınışlarıyla,
çizgi çizgi dalgalar halinde suratımı saran bezgin anlardaki çaresizliğim ve sadece sana yönelik düşüncelere
gebe olan faaliyetlerimin, sabahlara kadar feryadıyla ateşler içinde kaldığım bu doğum sancılarının
getirmiş olduğu hayellerimin, susuzluktan çatlayan haykırışlarıma yağan yağmurla yeşeren
ümitlerime rehber olan tanımadık bir yüzle karşıma çıkan sen...... Günlük yaşantımın
içerisinde milyonlarca kez muhatap olduğum yaşadıkça tanıyamadığım ve doyamadığım,
bıkıp ta ayrılamadığımız, yüreğim gibi doğru atışlara rağmen,
duyarsızlıkla duraksayan...memleketim Kars...!
Şimdi sen kollarını açmış, beyaz gelinliğini giyerek düşlerime sarkarak yüreğimi bilinmezlere
sürüklercesine beni benden alıyorsun. Sert fırtınalarının içerisinde savrulan sıcacık hayellerimi,
kaderin cilvesine sunarcasına hayat çizgilerimi çiziyor ve uzaklardan bana bakarak ağlıyorsun. Sen mi ihmal
edildin geleceğimiz mi bilemedim....yitik sevdam... Kars...!
Gözlerimin buğunda buharlaşan hayellerimi dondururcasına soğuklarını çek bakışlarımdan.
Sana bakarken kendi yalnızlığımı görüyorum, sana bakarken kendi gerçeklerimizin acımasızlığını
hissediyorum..Yüreğimde değişmeyen sevdam gibi, yıllardır değişmeyen yollarında gençliğimi
ve anılarımı arıyorum. Ne kadar da canlı ve taze izleri var. Hiç yaşanmamış gibi yalanlarla
ömrümü öğüterek, döküntü saçlarımın arasına gizlediğin, yitik dünyamı bana da göster. Her metrekarende
binlerce sırrımın gizli olduğu, sadık topraklarında yetişen kardelenlerin kokusunu yıllar
ötesinden dimağlarıma çekerek seni solumak istiyorum. Neden güzel kokuyorsun....memleketim Kars...!
Yalnız sen beni anlarsın, yalnız sen beni bilirsin. İçimde kurşuna dizdiğim değerleri,
dağlarına savurarak milyonlarca ben olan benleri, soğuk ihtilallere rağmen toprağının altında
sıcacık saklayan anne şefkatinin derinliklerinde, kahpelikleri utandırırcasına şerefsizliklerin
çarkına çomak sokarak, eski dostuna vefa borcunu ödercesine fedakarlığın gözlerimi yaşarttı.
Oysaki sokak köpekleriyle muhataplığı sana reva görenler utansın. Yüreğimdeki sevdan, son sokak lambası
sönene dek içimi aydınlatacak ve karanlıklar içerisinde yine seninle, seninle olmak anlatılmaz bir çizgi ve
kader olsa gerek....memleketim Kars...!
Yusuf Karahal
Enter supporting content here
|