www.yeniarpacaykars.com.tr.tc

tarih.jpg

İki katlı Kars evlerinin çoğu avululudur. Sokaktan bir duvar ile ayrılan bu avludan ahşap bir merdiven ile üst kattaki açık sofaya çıkılır. Tüm cepheyi boydan boya kateden bu açık sofa, direkli bir ahşap balkon görünümündedir. Direklerin arasındaki, kiriş altında, dantel gibi oymaları olan ahşap süslemeler yer alır. Resimde altta iki katlı evlerden oluşan bir sıra, üstte ise Gazi Ahmet Muhtar Paşa Konağı'nın (19. yüzyıl sonları) burmalı sütuncukları ve ajurlu süslemeleri ve farkıl evlerden ahşap süslemeler görülmektedir.


Kars'ın, geçen yüzyılın sonlarında oluşmuş geniş sokakları boyunca, girişleri doğrudan sokaktan olan tek katlı taş evler yer alır. Bu evlerin çoğunda, araba ile avluya girişe olanak veren kemerli bir büyük kapı da vardır. Çatılar diktir ve evlerin büyük bir çoğunluğunda sac ile kaplıdır.

Girişlerin üzerinde de yağmur ve kardan korunmayı sağlayan bir saçak görülür.

09.jpg

andolu_l.jpg

KATEDRAL VE BAZI SÜSLEMELER ANI


M.Ö. 300 yıllarında Kars yakınlarında Arpaçay'ın kenarında kurulmuş olan Anı'da farklı dönemlerden bir çok yapı bulunmaktadır. Şehrin en etkileyici yapılarından biri Ani Katedrali ya da Surp Asdvadzadzin Katedralidir.

Katedralin yapımına Kral Simpat II devrinde başlamış, Kral Kakig Fin eşi Kraliçe Gadarine tarafından 1001 yılında tamamlanmıştır. Ani'ye özgü kiremit rengi ve siyah küfeki taşlarından inşa edilmiş olan yapı, çalı formu nedeni ile Beşik Kilise olarak da anılmaktadır.

1064 yılında Alparslan'ın bölgeyi fethinden sonra, minber ve mihrap İlavesi İle camiye dönüştürülmüş ve uzun yıllar Fethiye Camii olarak tanınmıştır. Resimde Katedralin yan cephesi ve bazı süslemelerinin yanısıra, freskleri ile ünlü olan Şirli Kilise'den (Surp Krikor Kilisesi - 12.yy.) renkli süslemeler ve Keçeli Kilise'den (Surp Pırgiç Kilisesi 11. yy.) taş süslemeler yer almaktadır.

imperia1.jpg

SELÇUKLU ESERLERİ - ANI

Selçuklu Eserleri - AnıAnı'da Selçuk döneminden kalma yapıların en önemli ortak özelliği taş işçiliğinin mükemmelliğidir. Resimde üstte, Ani'deki iki Selçuklu hamamından birinin planı ve bu hamamın tabanındaki taş mozaik örnekleri yer almaktadır. Sol altta, Sultan Sarayı olarak bilinen yapının (11. yy.) taç kapısı ve duvar süslemeleri, sağ altta ise 1064-1110 yılları arasında yaşayan Şeddadlı Emiri EbuSuca Menuçehr döneminde yapılmış olan Menuçehr Camii ve tavan süslemeleri görülmektedir.

phot0014.jpg

t011.jpg

kars_fet.jpg

bld_bina.jpg

Kars Kulesi'nin güney halısında, eski Osmanlı Mahallesi'nde, Kars Çayı çevresinde Osmanlılar zamanında inşa edilmiş üç hamam mevcuttur. Resimde üstte İlbeyoğlu (Muradiye) Hamamı yer almaktadır. Orijinal girişine bir ev inşa edildiğinden, girişi ahşap bir çıkma ile Kars Çayı cephesine alınan bina, bu İlginç mimari özelliğinden dolayı Balkonlu Hamam olarak da anılmaktadır. Beden duvarındaki bir taşta 1188 (1774) tarihi bulunmaktadır. Resimde altta yer alan plan, Mazlumağa Hamamı'na aittir. Mimari özellikleri nedeni ile 18. yüzyıla tarihlenen bina Kars'daki en büyük hamamdır. Taşköprü. 1579'da Osmanlılar tarafından yapılmış, depremde zarar gördükten sonra, 1719'da Karahanoğulları'ndan Hacı Ebubekir zamanında onarılmıştır.

Türkiye Cumhuriyeti'nin önemli sınır kentlerinden biri olan Kars'ın günümüze ulaşan yapılarının büyük bir bölümü gibi, Devlet Demir Yolları'na ait binalar da 1878 - 1918 yılları arasındaki Rus işgali sırasında inşa edilmiştir. Kentteki birçok yapıda olduğu gibi resimde görülen örneklerde de siyah kesme taş kullanılmıştır.

ani_hrb2.jpg

mkars106.jpg

kars5.jpg

Kars'ın güneyindeki Kağızman ilçesindeki evler genellikle tek katlıdır. Bir bahçe ya da avlu ile sokaktan ayrılmayan, doğrudan sokaktan girilen bu evlerin girişinde, ahşap bir açık çıkma bulunmaktadır. Kapı üzerindeki saçağı taşıyan ahşap dikmeler ve aralarındaki korkuluk ile bu küçük çıkıntı, birkaç kişinin oturabildiği küçük bir veranda olarak kullanılmaktadır.

Kağızman Evleri

kars_low.jpg

phot0129.jpg

Kentin 19. yüzyıl .sonlarında kurulmuş olan bölümünde ana yollar üzerinde bir çok dükkan ve kahve yer almaktadır. Resimde, süslemeleri ile dikkati çeken bitişik iki bina görülmektedir.Kars İli Kültürel yönünden köklü temellere dayanmaktadır. M.Ö. 9000 yılına kadar uzanan tarihi geçmişi üzerinde bir çok uygarlıkları hüküm sürmüştür. Bunların izleri günümüze kadar gelmektedir. Anadoluya açılan kapı özelliğini taşıması bakımından Saka İskit devrinden günümüze kadar bir kültür çizgisi çizmektedir.

phot0028.jpg

1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı sonunda Kars 40 yıl Rus işgalinde kalmıştır. Ruslar 1878 yılından 1918 yılına kadar şehirde yeni bir imar çalışası başlatmışlardır.

Ruslar askeri vilayet olarak ilan ettikleri Kars ilindeki yeni imar çalışmaları sırasında Kale içi mahallesindeki Osmanlı döneminde iskan gören Kale içini terk ederek bu günkü Yusufpaşa, Ortakapı ve Cumhuriyet Mahallelerinin merkezini oluşturduğu yeni bir şehir planını 1890lı yıllarda Hollandadan getirdikleri mühendislere yaptırarak şehirdeki imar çalışmalarına hız vermişlerdir. Yeni şehir planı birbirine dik kesen ızgara planlı caddelerden oluşmuştur. Bu geniş caddelerin üzerine 1890 yılından başlayarak 1917 yılına kadar Baltık mimari tarzında düzgün kesme bazalt taşından tek katlı, iki katlı nadir olarak da üç katlı binalar yapmışlardır. Bu binaların giriş cepheleri yalancı sütunlar, bordür kabartma taşlarla süslenmiş olup iç mekanları genelde uzunca bir koridor etrafına iç içe açılan oda ve salonlardan oluşmuştur. Binaların iç mekanlarında dikkati çeken bir başka özellik şömine biçiminde PEÇ adı verilen ısıtma sistemidir. Bu sistemde binaların salonlarında bulunan PEÇlerin içerisinde kömür yakıldıktan sonra iç mekan duvarlarından geçirilen borularla binanın tamamı ısıtılmaktadır. Günümüzde Baltık mimari tarzında yaptırılan bu taşınmazlardan 101 tanesi tescil edilerek koruma altına alınmış olup koruma altına alınan taşınmazların büyük bir kısmı şahısların mülkiyetinde konut olarak kullanılmaktadır


Iğdır yakınlarında Kervansaray Köyü'nün baktığı büyük düzlükte yer alan bu Selçuklu Kervansarayı hem mimarisi hem de yeri açısından önemlidir. Avlusuz ve paralel nefli (oltadaki geniş ve yüksek olmak üzere üç paralel bölümlü) kervansaraylar arasında, girişte iki yanda yolculara ayrılmış hücreleri olan bilinen tek örnektir.

Hem yapım tekniği hem de bazı ayrıntılarda Ani'deki Selçuklu eserleri İle benzerlikler göstermektedir. Sadece taş kapının çevresinde bezemeler görülür. Binanın kitabesi yoktur; kervan yollarından ve hanlardan söz eden yazılı kaynaklarda da izine rastlanmamaktadır. Binanın konumu, yakın çevredeki Erzurum-Doğubayazıt kervan yolundan çok aykırı olması nedeniyle, farklı bir yolun, büyük bir olasılıkla da güzergahı henüz tam ortaya çıkarılamamış, olan Tebriz-Batum kervan yolu hakkında ipuçları vermektedir. Bina, mimari özellikleri nedeniyle 13. yüzyıl sonlan ile 14. yüzyıl başlarına tarihlenmektedir. Resimde binanın planı, taç kapı ve taç kapıdaki süslemelerden bir ayrıntı görülmektedir.

konsey1.jpg